OSMANLI MERKEZ ORDUSU ALEVİ MİYDİ G?NDEM 15 Aralik 2019 - 00:09 0 ![]() Ömer Turan, devlet kurma ve yönetme geleneğine sahip Türklerin tarih boyunca diğer milletler tarafından hedef haline geldiğini anlattı. Kitapta, Hunlardan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar uzanan geniş bir dönem ele alınırken yabancı kökenli devşirmelerin Türk devletlerini ele geçirme faaliyetleri deşifre edildi. Kitabın “Osmanlı Merkez Ordusu Alevi mi” başlıklı bölümünde, Osmanlı ordusunun önemli bölümünü oluşturan Kapıkullarının, Alevi tarikatı olan Bektaşi mensubu olduğu anlatıldı. Bu bölümde, Osmanlı merkez ordusunun Yeniçerilerden oluştuğu dolayısıyla merkezin Alevi olduğu dile getirildi. İşte “Osmanlı Merkez Ordusu Alevi mi” başlıklı o bölüm: “Osmanlı merkez ordusu konumundaki Kapıkullarının bağlı olduğu Bektaşilik tarikatı Anadolu Aleviliğin şehir versiyonu olarak bilinir. Daha açık ifade etmek gerekirse Osmanlı merkez ordusu Bektaşi’dir yani Alevidir. Bektaşi tarikatı Yeniçeri ocağının lağvedileceği 1826 tarihine kadar el üstünde tutulur, devletten her türlü desteği görür. Alevilik üzerine çalışmalarıyla bilinen Yaşar Ocak bu durumu şöyle açıklar; ‘Osmanlı, (Alevi tarikatı olan) Bektaşilikle başlangıçtan beri (1826’da Yeniçeriliğin ilgası olayına kadar) barışık olmuş, bu tarikatı koruyup kollamıştır… Bektaşilik de asla bir muhalefet ve başkaldırı ideolojisi olmamış, sürekli Osmanlı merkezi yönetiminin yanında yer alıp onun sağladığı imkanlardan Mevlevilikle at başı yararlanmıştır.’ Yeniçeri-Bektaşi ilişkisini görmek için Yeniçerilerin ulufe töreninde yaptığı duaya bakmak yeterlidir. Duanın kendisi kadar hikâyesi de ilginçtir. Hikâyeye göre, Orhan Gazi, yanına birkaç devşirme çocuk olarak Bektaşi Dergahına gelir ve yeni kuracağı ordu için Hacı Bektaş Dergahındaki Pirden dua ister. Pir de elini Orhan Gazinin getirdiği çocuklardan birinin başının üstüne koyarak, ‘Bunların adı yeniçeri olsun’ dedikten sonra ‘Cenabı Hak yüreklerini ak, pazılarını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun’ şeklinde duada bulunnur. Yeniçeri ocağının Orhan Gazi zamanında değil de I. Murat zamanında kurulduğu göz önünde bulundurulursa, bu hikâyenin gerçek değil büyük ihtimalle efsane olduğu anlaşılır. Ama bu hikâyenin kulaktan kulağa anlatılarak günümüze kadar gelmesi, Yeniçeri Ocağı ile Bektaşi Dergâhı arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından önemlidir. Yeniçeriler ile Bektaşi Dergâhı arasındaki gönül bağını tartışmaya mahal bırakmayacak açıklıkta ortaya koyan Yeniçeri Gülbengi Duası şöyledir; ‘Allah, Allah, Allah Baş üryan sine püryan Bu meydanda nice başlar kesilir hiç olmaz sorun Kulluğumuz padişaha ayan Üçler, yediler, kırklar Gülbengi Muhammedi Nur-ı Nebi Kerem-i Ali Pirimiz, sultanımız Hünkâr Hacı Bektaş Veli Demire devranına hû diyelim Huuuu…’”
X
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.
X
Habere hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.
FOTO GALERİ SON DAKİKA HABERLERİ
|