Çorum’da 41 yıl önce Mayıs’ın son günlerinde başlayıp Temmuz’a kadar devam eden çorum olaylarında yaşamını yitirenler, mezarları başında anıldı.
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından 1980 yılının 3 Temmuz’unda iÅŸkenceyle katledilerek öldürülen Tıp Fakültesi öğrencisi Süleyman Atlas ile işçi Raif Erden’in Büyük Palabıyık Köyü’nde bulunan mezarları ziyaret edildi.Â
G?NDEM
27 Haziran 2021 - 16:23
0
Anma programında Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına bir konuÅŸma yapan EÄŸitim-Sen Çorum Åžube BaÅŸkanı Ali Ekber Beyaz, egemen güçlerin sıkıştıklarında baÅŸvurdukları temel yöntemlerden birisinin baskı ve ÅŸiddetle halkı yıldırma ve sindirme politikaları uygulamak olduÄŸunu belirterek, “Bu politikaları sürdürürlerken halkı etnik yapı, dinsel inanç ve felsefi düÅŸüncelerine göre kutuplaÅŸtırarak halkları karşı karşıya getirirler. Zaman zaman bu baskı ve ÅŸiddeti katliamlara dönüÅŸtürmekten de kaçınmazlar. Tabi bunu yaparken kendi sorumluluklarını da kutuplaÅŸtırarak karşı karşıya getirdikleri yoksul halk kitlelerine yıkarlar. Tarihte bunun çok farklı örnekleri bulunmaktadır. Çorum katliamı da bunlardan yalnızca birisidir” dedi.
Beyaz, dönemin egemenlerinin, 1980 yılında yaÅŸanan Çorum katliamını alevi-sünni çatışması biçiminde tanımlayarak, sorumluluklarını üzerlerinden atmaya çalıştığını dile getirdi.
Anmaya geldikleri Raif Erden ve Süleyman Atlas’ın yitirilen onlarca candan yalnızca ikisi olduÄŸunu söyleyen Beyaz, konuÅŸmasına ÅŸu ÅŸekilde devam etti:
“Toplumbilimci ve tarihçilerin Çorum katliamı ile ilgili önemli bir tespiti vardır: Örgütlülük ve birlikte mücadele. O günlerde birleÅŸik örgütlü bir karşı duruÅŸ olmasaydı katliamın boyutlarının çok daha fazla derinleÅŸeceÄŸini ve Çorum’da ikinci bir MaraÅŸ’ın yaÅŸanacağı ifade edilmektedir.
GeçmiÅŸi bilmek ve tanımak geleceÄŸe yön vermekte kullanabilmek için en güzel deneyimleri içerisinde barındırır. Ancak geçmiÅŸin karanlık dehlizlerinde yaÅŸananlar asla akıldan çıkarılmaması gerekirken kesinlikle de intikam duygularına da dönüÅŸtürülmemelidir. EÅŸit ve özgürce, demokratik koÅŸullarda barış içerisinde bir yaÅŸamın mücadelesi sürdürülmelidir. Birlikte ve bir arada yaÅŸamanın temel koÅŸuludur barış.
Süleyman Atlas’ın da özlemini duyduÄŸu yaÅŸam biçimi bu deÄŸil miydi, barış içerisinde bir arada insanca yaÅŸayabilmek. Bu yüzden söylemiÅŸti eÄŸer nasip olmazsa görmek o günü, götürüp halkımın baÄŸrına gömün beni sözünü.
Aslında tüm dünya halklarının ortak özlemidir, barış içerisinde birlikte ve bir arada yaÅŸayabilmek. Barış için duygularımı bizlerle benzer yaÅŸam biçimleri olan komÅŸumuz Yunanistan’dan Yannis Ritsos’un ÅŸiirinden kısa bir bölümle ifade etmek istiyorum.
ÇocuÄŸun gördüÄŸü düÅŸtür barış.
Ananın gördüÄŸü düÅŸtür barış.
AÄŸaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Barış,
Işın demetleridir yaz tarlalarında
İyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın
Herkesin kardeÅŸim demesidir birbirine
Yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir
Ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Çorum Emek ve Demokrasi platformu olarak her türlü baskı, zulüm ve katliamı, ayrıştırıcı ve ötekileÅŸtirici dili reddediyor, tüm halkımızı emek, barış ve demokrasi mücadelesinde omuz omuza vermeye davet ediyoruz.”
X
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.
X
Habere hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.
GÃœNÃœN MANÅžETLERÄ°
